top of page
IMG_2170.JPG
hannealtina

Pera Müzesi'ni gezdiniz mi?

Güncelleme tarihi: 6 May 2023


Pera Müzesi Taksim Beyoğlu’nda bulunan, resim ve çini sergileri olan bir müze. Müzede dünyaca ünlü kaplumbağa terbiyecisi tablosunu görmek mümkün ve buna daha birçok büyüleyici eser eşlik ediyor. Öncelikle müzeye gitmek için Hacıosman metrosunun Şişhane durağında inerek 10 dakikalık keyifli bir yürüyüş ile ulaşabilirsiniz. Müzeyi ziyaret etmek için pazartesi hariç diğer günler plan yapabilirsiniz.

Ziyaret saatleri şu şekilde;

Salı – cumartesi : 10.00 - 19.00

Cuma: 10.00 – 22.00

Pazar: 12.00 – 18.00.

Bilet ücreti, Tam: 80₺ , indirimli: 40 ₺ , grup: 60₺(toplu 10 bilet ve üstü için geçerli)

Ayrıca Müze çarşamba günleri öğrencilere ücretsiz giriş sağlıyor. Biz de müzeye Çarşamba günü gittik ve öğrenci kartlarımızı göstererek ücretsiz bir şekilde girebildik. Daha sakin olması açısından sabah erken saatlerde gitmenizi tavsiye ederim. Müze esasında üç bölümden oluşuyor, yeni bir sergisi olmadığı sürece iki katı açık. İlk katta Kütahya Çini ve Seramikleri Koleksiyonu ve Anadolu Ağırlık ve Ölçüleri koleksiyonu yer alıyor. Üst kat ise Oryantalist Resim Koleksiyonuna ayrılmış durumda.


Kütahya Çini ve Seramikleri koleksiyonundaki nadide eserleri görmenizi tavsiye ederim.

Hepsi birbirinden güzel, işçilikli bu sergide eski zamanlara gidip bir fincan kahve içip geri gelmiş gibi hissedeceksiniz.

Anadolu Ağırlık ve Ölçüleri Koleksiyonunu etkileyici bir biçimde şöyle açıklamışlar:









Ölçme ve tartma eylemlerine dair kavramlar üretmek, dünyayla hem pratik hem de felsefi bir ilişki geliştirmek anlamına geliyordu. Antik uygarlıklar Mezopotamya’nın bereketli topraklarında yetişen tohumlardan yola çıkarak ağırlık birimlerinin temelini atarken, ölçmeye dair gözlemleriyle uygarlıklarının gelişimine ortam hazırladı. MÖ 2. binyıl Mezopotamya’dan Anadolu’ya uzanan ticaret yollarıyla, keşfin sınırlarının genişlemesine şahit oldu.
Ölçmenin ve tartmanın hassasiyetine dair merak devam ettikçe, mitler de tanrıların dünyasından fanilerinkine yönelmiş, doğruluk ve adalet gibi kavramlar terazi kefelerinin dengesiyle bağdaştırılmıştı. Antik Mısır’da ölülerin günahları terazide tartılırken, Antik Yunan ve Roma kültürlerinde ise teraziler, adaletin simgesi tanrı ve tanrıçaların tasvirlerinde vazgeçilmez unsurlardı. Bizans toplumunda da adil veya doğru tartma güçlü bir ahlaki anlam taşırdı ve ruhların tartılmasını akıllara getirirdi. Osmanlı İmparatorluğu’nda ise eksiksiz tartmak, ticarette olduğu kadar inanç bağlamında da güvenin temellerini atan bir imge olarak ortaya çıkmıştı.
“İnsan her şeyin, var olan şeylerin var olduklarının ve var olmayan şeylerin var olmadıklarının, ölçüsüdür” der Protagoras. Dünyayı bir avuç birimle ölçmeye çalışmak onu zihnen inşa edebilmeyi de beraberinde getirdi. Keşfin ölçüsü mitlere karıştıkça, ölçmek ve tartmak fiziksel bir deneyimin ötesinde bilimin, kâinatın ve bilinenin ötesini merak eden insanın, kendini ifade etme becerisinin önemli bir aracı oldu.
Ağırlık ve Ölçü Sanatı, Suna ve İnan Kıraç Vakfı Anadolu Ağırlık ve Ölçüleri Koleksiyonu’ndan yapılan bu seçkiyle ağırlık ve ölçü aletleri etrafında şekillenen ekonomiyi, kültürü, kültürlerarası sistem ilişkilerini, toplumsal güven dinamiklerini ve birimlerin standartlaşmasının yolculuğunu, MÖ 2. binyıldan günümüze uzanan bir süreçte uygarlıkların, tanrıların, tüccarların, usta ve çırakların gözünden keşfetmeyi amaçlıyor, dönüşümlerin ve sürekliliklerin izlenmesine olanak veriyor.


Oryantalist Resim Koleksiyonu bu sergiler içinde en beğendiğim oldu.

İçeride birçok nadide eser bulunuyor, Kaplumbağa Terbiyecisi, eserlerden en önemlilerinden biri.

Tanzimat Dönemi’nin yetiştirdiği en değerli Osmanlı aydınlarından olan Osman Hamdi Bey; müzecilik, resim, arkeoloji, sanat eğitimi gibi kültür-sanat hayatının farklı alanlarında hatırı sayılır bir etki bırakmıştır. Ardında öyle bir miras bırakmıştır ki, vefatından 100 yıl sonra dahi sanatçıların, bilim insanlarının eserlerinde, müzeciliğimizde yaşamaya devam ediyor. Osman Hamdi Bey her zaman sanat dünyasının en ön sıralarında oturmayı başarıyor. Pera Müzesi’nin Sevgi ve Erdoğan Gönül galerisinde ayrılan bu özel bölüm, Suna ve İnan Kıraç Vakfı Oryantalist Resim Koleksiyonu’nda yer alan yapıtlarıyla, tutkunu olduğu resim sanatıyla ilişkisinin çeşitli yönlerini göstermiş oluyor.

Eserlerin yanında verilen bilgileri okuyarak gezdiğinizde kendinizi tabloların içinde buluyorsunuz. Eski zaman İstanbul’undan kesitler sizi bir sanat yolcuğuna sürüklüyor.

Bu Müzeye gitmenizi canıgönülden tavsiye ederim.


Pera’ya gitmişken hemen karşısındaki Pera Palas’a da gitmenizi tavsiye ederim. Her gün 10.00-11.00 ve

15.00-16.00 arası ziyarete açık olan otel zamanında Atatürk’ün kaldığı odayı sergiliyor ve ülkenin ahşap ve demirden yapılmış ilk asansörünü de sergiliyor. Adeta size eski İstanbul Pera’sında gezinme fırsatı sunuyor.

10 görüntüleme1 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

1 Comment


Hicret Kocyigit
Hicret Kocyigit
Jan 24, 2023

favorim elbette Kaplumbağa Terbiyecisi.

Like
bottom of page