Gelin, Arkeoloji Müzesini birlikte gezelim.
İstanbul Arkeoloji Müzeleri temelde üçe ayrılıyor; Arkeoloji Müzesi, Eski Şark Eserleri Müzesi ve Çinili Köşk Müzesi. Bu müze, Türkiye’nin ilk müzesi olma özelliğini taşıyor. Koleksiyonda imparatorluk topraklarından getirilen, farklı kültürlere ait bir milyona yakın eser bulunduğu söyleniyor. Biz bu yazıda Arkeoloji Müzesinden bahsedeceğiz. Arkeoloji Müzesi İstanbul’un Avrupa yakasında yer alan Fatih semtinde bulunuyor. Marmaray’ın Sirkeci istasyonunda inip Gülhane Parkından güzel ve kısa bir yürüyüşle Arkeoloji Müzesine ulaşabilirsiniz. Eğer müzekartınız varsa direkt geçiş yapabilir, yoksa gişeden müzekart satın alabilirsiniz.
Öğrenci: 30₺, sivil: 60₺ ücret ödeyerek müze kartınızı edinebilirsiniz ve başka birçok müzeye rahat giriş sağlayabilirsiniz. Sadece bilet alarakta girmek mümkün. Bilet ücreti 100₺.
Arkeoloji Müzesi binası, dönemi için çok büyük bir önem taşıyor. O dönemlerde tüm dünyada müze binası olarak inşa edilen sayılı yapılardan biri olma özelliğini taşıyor. Türkiye’de müzeciliğin gelişmesinin en büyük mimarı, Osman Hamdi Bey. 1881 yılında müze müdürlüğüne atanıyor ve resmen müzecilikte bir çığır açılıyor. Arkeoloji müzesinin en önemli eserlerinden biri olan İskender Lahdi başta olmak üzere birçok lahit ile döndüğü, 1887-1888 yılları arasında Sayda ’da yaptığı kazılar büyük önem taşıyor. Müze, ayrı bölüm ve odalardan oluşuyor. En etkilendiğim bölüm olan tanrılar ve tanrıçalar kısmını büyük bir hayranlıkla gezdim. Bir insanın elinden çıktığını bilmek hayranlığımı katladı, mermere kumaş parçası hissini vermek kim bilir ne kadar zordur ve bu hissi inanılmaz bir şekilde hissediyor ve gözümüzle de görüyoruz.
Binanın girişinde alınlık üzerinde bulunan Osmanlıca yazıda ‘Asar-ı Atika Müzesi’ (Eski Eserler Müzesi) yazıyor. Yazının üst kısmında bulunan tuğra ise Sultan 2. Abdülhamid’e aittir.
Kurban töreni betimli kabartma
Üstteki kabartma: Güreşçi ve Müzisyen Betimli Kabartma
Alt kısımdaki kabartma: Uçan Nike Betimli Friz
Athena Heykeli
Akıl, beceri ve savaş tanrıçası
Demeter Kabartması
Posedion ve Herakles’e Adak Steli
Dans Eden Menad Kabartması
Büyük İskender Heykeli
Artemis
Kornelia Antonia Heykeli
İmparator Hadrianus Heykeli
Nehir Tanrısı Okeanos’un Heykeli
Kithara Çalan Apollon Heykeli
Apollon; müziğin, sanatların, şiirin, ateşin tanrısıdır.
Tykhe Heykeli
Tyke; kader, şans, başarı tanrıçasıdır. Her kentin bir Tykhe’si vardır. Tykheler kentlerin koruyucu tanrıçalarıdır. Tanrıça Tykhe’nin başının üzerinde zeytin yapraklarıyla süslü şehir surunu temsil eden bir taç vardır. Sol kolunda çeşitli meyvelerle dolu bir bereket boynuzu ile zenginliğin simgesi olan Plutos ismindeki çocuğu taşımaktadır.
Büyük Zeus Heykeli
Tanrıların ve insanların babası, en güçlü tantı. Göklerin, şimşeklerin ve gök gürültüsünün tanrısıdır.
Artemis Heykeli
Ay, orman ve av tanrıçasıdır.
Kybele Heykelciği
Hermaphrodite Heykeli
Aynı bedende hem dişi hem de erkek özellikleri taşıyan mitolojik bir varlık.
Helios
Güneş Tanrısı, Güneş'in kişileştirilmiş varlığıdır. Yeminlerin bekçisi ve görme yetisinin de tanrısıdır.
Marsyas Heykeli
Kavalı ile Apollon’a ( müziğin, sanatların, ateşin ve şiirin tanrısı) meydan okuduğu için cezaya çarptırılarak derisi yüzülen Frigyalı Satir.
Hermes Heykeli
Zeus ve Maia’nın oğlu, Zeus’un habercisidir. Tanrıların en kurnazı ve hızlısıdır.
Nymphe Heykeli
Nympheler Yunan Mitolojisinde yeri ve denizi dolduran sayısız miktardaki dişi, tanrısal varlıklardır. Ölümsüz değiller fakat tanrılar gibi ambrosia ile beslendikleri için çok uzun yıllar genç ve güzel bir şekilde yaşarlar.
Tabnit’in Mumyası ve Tabnit Lahdi
Sayda kralı Tabnit’in mumyası ve lahdi.
Lykia Lahdi
Satrap Lahdi
İskender Lahdi
Sidon Kralı Abdalonymos’a ait olduğu düşünülüyor. Dış cephesindeki Büyük İskender’in Perslerle yaptığı savaşlara ait kabartmalar bulunduğu için İskender Lahdi denilmiş.
Arkeoloji müzesi çok büyük olduğundan bir gününüzü bu müzeye ayırmanızı tavsiye ederim. Saatlerce gezip, rahatça inceleyebilmelisiniz. Müzenin biraz üstünde de Topkapı Sarayı mevcut. Zaman ayırabilirseniz orası da müthiş bir müzedir.
Kendinizi tarihte yolculuk yapmaya hazır hissediyorsanız Arkeoloji Müzesine gitmenizi öneririm. Tarih ve sanat dolu bir yorgunluğa hazır olun.
Comments