Afyon kalesine çıktıktan ve Ahmet-Mehmet Efendi türbesini gezdikten sonra, ki Afyona gitmişken kaleye çıkmanızı kesinlikle tavsiye ederim, yine Afyonkarahisar kalesinin inişinde olan Ulu Camii’yi ziyaret etmelisiniz.
Ulu camii Anadolu Selçukluları devrinde H. 671-676 / M. 1272-1277 yıllarında Sahipata Nusreddin Hasan tarafından yaptırılmış. Mimarı Emirhac Beydir. Diğer camiilerden farklı taş ve mermer değil ahşaptan yapılmış olmasıdır. Yamuk planlı bir camiidir ve kırık ahşap sütunludur. Ahşap sütunlar üzerine konan sütun başlıkları sarkıt ve baklava dilimlidir. Başlıklar üzerine konan ahşap atkıların yan yüzleri renkli resimlerle süslenmiştir, fakat günümüze çok az izleri kalmıştır. Mermer kaplama mihrabının çevresinde sureler ile ilk yapım tarihini belirten yazı vardır. Ahşap mimber kapısı orijinal halinde kalmıştır.
Afyon Ulu Camii, Selçuklu’dan günümüze kalmış en eski ahşap direkli camilerdendir. Afyon şehir merkezindedir.
Camiyi görmek uzun sürmeyeceğinden karşısındaki eski konağı da ziyaret etmenizi öneririm. İçeride çay-kahve içebileceğiniz gibi küçük bir müze de gezmiş oluyorsunuz.
En eski kameralar, çapalar ve dahası sergileniyor. Eski bir konağın nasıl olduğunu gözler önüne serip tarihi, şimdiki zamana taşıyor.
Sonrasında yine şehir merkezinde bulunan Taşhana gitmenizi öneririm. Çay-kahve içebilir ve Afyona özgü şeyler görmek ve satın alabilmek için güzel bir mekân.
Taşhan 17. yüzyılın ortalarında Kadı Abdullah Efendi tarafından kareye yakın planda ve iki katlı şekilde yemenici esnafın destekleriyle yaptırılmıştır. Ortada geniş bir avlu bulunuyor, alt kat çay ve kahve içmek için üstse daha çok alışveriş yapmak için. Kendinizi tamamen eski çağlarda hissedebileceğiniz bir bölge. Sokakta daha bir sürü yerel satıcı bulunuyor. Tek tek gezerek gününüzü sonlandırabilirsiniz.
Comentários