Birçok kültür ve dinde kabul gören bu hikâye Kuran’da da geçmektedir. Türkiye’nin ve dünyanın farklı yerlerinde uyuduğu söylenen yedi uyurlar hikayesi Tarsus’ta da geçiyor. Kehf suresinde bahsedilen bu mağara şu an ziyaretçilerine açıktır. Müslüman ve Hristiyanlar için önem taşıyan bu mağaraya birçok turist gelmekte.
Mağaraya giriş ücretsiz. Mersin’in Tarsus ilçesinde bulunmaktadır. 15 basamak bulunuyor. İçerisi büyük değil ve yedi uyurların uyuduğu düşünülen yer tahta korkulukla kapatılmış durumda. Ama mağaranın tüm şehri gezdiği söyleniyor. Mağaranın derinliklerine girmek yasak. Birçok hikâyede farklı şekillerde anlatılsa da özü hep aynıdır. Arapçada Eshab kelimesi dost anlamına gelirken, Kehf kelimesi ise dağlardan oyulmuş ev anlamına gelmektedir. Eshab-ı Kehf ’in anlamı ise ‘mağara dostları’ dır.
Efsaneye göre zamanla tek tanrılı dinden putperestliğe dönen bir devletten tek tanrıya inandıkları için eziyet gören gençler vardır. Bu gençler; Yemliha, Mekseline, Mislina, Mernuş, Sazenuş, Tebernuş ve Kefeştetayuş isimli yedi gençtir. Bu gençler putperestliğe dönmeyi kabul etmeyip Allah’a iman edince zamanının Rum Hükümdarı Dakyanus’un huzuruna çıkarılırlar. Dakyanus bu gençlere putperestliğe dönmeleri için birkaç gün mühlet verir yoksa öleceklerini söyler. Fakat bu gençler bu süreyi kaçmak için kullanırlar çünkü inandıkları şeyden vazgeçmek istemezler. Ve köpekleri Kıtmir ile zamanında oluşan bir mağaraya girerler.
Dakyanus bu haberi aldığından onları takip eder ve mağaranın girişini kapattırarak onları ölüme terk eder. Fakat Allah onları yalnız bırakmaz. Bu yedi genç ve köpeklerine tam 300 yıl uyku verilir. 300 yıl sonunda uyandıklarında bambaşka bir dünya ile karşılaşırlar. İlk uyanan Yemliha yiyecek bulabilmek için dışarı çıkar ama dünya aynı dünya değildir. Hükümdar değişmiş ve tekrar tek tanrılı inanca dönmüştür. Kullandıkları paralar değişmiştir. Eski paraları gören insanlar sorular sorar ve işin aslını anlamak için nereden geldiğini sorarlar. Yemliha mağaraya götürüp 7 arkadaşı daha olduğunu söyler fakat kendisi mağaraya girdiğinde görünmez olur ama diğerleri mağaraya giremez. Başka bir inanışa göre de mağaraya gittiklerinde sadece yedi yavru kuşun yuvasından başka bir şey göremediklerini söylerler. İşin sonunda mağaraya ‘Yedi Uyurlar Mağarası’ denir.
Yanındaki camii ise 1873 yılında Osmanlı Padişahı Abdülaziz tarafından yaptırılmıştır. Önce mescit şeklinde yapılmış olan camiye sonradan üç şerefeli minare eklenmiştir.
Tarsus’a gittiğinizde birçok tarihi unsur ile karşılaşacaksınız. Küçük bir yer olduğundan her yeri bir günde gezebilirsiniz.
Comments