Mersin’de kaybolmaya yüz tutan tarih: Elaiussa
- hannealtina
- 29 May 2023
- 2 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 31 May 2023
Antalya’da antik kentlere ne kadar özen gösteriliyorsa, Mersin’de de bir o kadar umursanmıyor. Mersin’in 55 km uzağında Silifke yönünde bulunan bu antik kente hiç bakım yapılmamış. Araştırılmamış ve korunmamış. Giriş için herhangi bir şeye ihtiyaç yok çünkü bir giriş mevcut değil. Araçla ulaşmak mümkün. Mersin – Antalya şehirlerarası otobüsünü kullanabilir ya da Mersin Silifke dolmuşlarıyla ulaşım sağlanabilir. Giriş ücreti ya da bir güvenlik olmadığından düğün çekimleri için uğrak nokta olmuş durumda. Bölgede antik tiyatro da var. Üç kısımdan oluşuyor. Aracınızı herhangi bir yere park ettiğiniz taktirde üçüne de ulaşabilirsiniz.
M.Ö.2.yüzyılda Elaiussa Doğu Akdeniz’in kesişme noktasında bir liman şehri olarak önemli bir rol oynuyor. O dönemlerde korsanlığın var olması ticari hayatı olumsuz etkilemiş. M.Ö. 1. Yüzyıldan itibaren Elaiussa bir kent görünümü aldıktan sonra Olba hakimiyetinden de kurtularak özgürlüğüne kavuşmuştur. Roma imparatoru Augustus, Kapadokya kralı Arkhelaos’a Kilikya’nın önemli bir kısmı ile Elaiussa kentini hediye olarak verir. Bunun üzerine Arkhelaos kışlık sarayını buraya taşır ve şükran borcunu yerine getirmek için Elaiussa ismine ek Sebaste ismini ekler. Bu zamandan sonra da bu küçük liman şehri Elaiussa Sebaste ismiyle anılır. Sebaste; görkemli, mutlu anlamına gelmektedir.
Elaiussa kelimesinin anlamı ‘zeytinliktir’. Bölgenin yetişen önemli besinlerinden biri zeytin olduğundan ve zeytinyağı ekonomik olarak da insanlara epey katkı sağladığından bu bilgi gayet mantıklı geliyor.
Kentin tiyatrosu 23 basamaklı ve 2300 kişi alabiliyor.
Roma İmparatorluğu’nun korsanları bastırmasıyla tekrar canlanmıştır.
M.S 2. Yüzyılda “metropolis” unvanını almıştır. Sasani istilasıyla tekrar zayıflayan kent, 5 ve 6. Yüzyıllarda Bizans döneminde yapılan kilise ve bazilikalarla dini açıdan önem kazanmıştır. Sonrasında siyasi istikrarsızlıklar, Arap korsanların saldırıları ve depremler nedeniyle boşalan kent, limanların kumla dolması neticesinde önemini tamamen yitirmiştir.
Şu anda da değeri hiç bilinmemekte maalesef.
Zaman içerisinde kazı çalışmalarında bir de MS. 2.yy. a ait bir hamam tespit edilmiştir. Bu yapı, kalorifer sistemli ve girişinde yıkanmaya gelen kişilerin sağlık dileklerini belirten bir yazıt koydurdukları kazı çalışmalarında bulunmuş.
Son yapılan kazı çalışmalarında da nekropollerin bulunduğu yerden Kız kalesine uzanan 4,5 km’lik bir Kral yolu keşfedilmiştir. Bu yol üzerinde birçok lahit ve anıt mezarın olduğu söylenmektedir.
Kentin kesinlikle bakıma ve düzenlenmeye ihtiyacı var fakat neden olduğu bilinmeyen sebeplerden bu bölge korunmuyor. Bu şekilde giderse bu müthiş tarih, yerleşimin içerisinde kaybolup gidecek.
Comments