Mersin’de kaybolmaya yüz tutan tarih II: Sebaste

Elaiussa antik kentiyle karşı karşıya olan ve deniz tarafında kalan antik kent, Sebaste.

Mersin’e 55km uzaklıkta Erdemli-Silifke karayolu üzerindedir.

Aracınızla, Mersin-Antalya otobüsleriyle veya Silifke minibüsleriyle gitmek mümkün.

Giriş için hiçbir şey talep edilmiyor zira güvenlik yok. Kazı çalışmalarının çoğunun daha bitmediği söyleniyor. yani kentin önemli bir kısmı hala toprak altında. Doğu ve batı arasındaki ticareti sağlayan çok önemli bir liman kenti olarak görülüyor. Bu kentten Kız kalesine giden antik bir yol bulunuyor.

Bu bölgelerde zeytinyağı ve şarap yapımı oldukça meşhur.

Sebaste’nin kelime anlamı görkemli, mutlu demektir. Roma döneminde yaşayan İmparator Agustus bu bölgeyi o zamanlardaki Kapadokya valisine hediye etmiştir. Yarımadanın kara kısmına Sebaste kenti kurulmuştur. Hemen yolun karşısında da Elaiussa kenti bulunuyor ve zaman içerisinde bu iki ayrı kenti birleştirmişlerdir. Bu kentler birleştiklerinde Elaiussa Sebaste ismini almışlardır. Kent ilk kurulduğu yer olan küçük adada kumlara gömülmüştür ve hiç kalıntı bulunamamıştır. Şu anki bölgede bir Bizans Sarayı bulunuyor. Bu saray Bizans döneminde MS. 5. Yüzyılda yapıldığı tahmin edilen büyük saray yapısı, kentin iki liman arasındaki alanda, kent yöneticileri veya askeri valinin ikametgâh yeri olarak inşa edilmiştir.

İki katlı sarayın planı, tören salonları ve hizmet alanları olan merkezi bir dairesel portiko (üstü örtülü, önü sütunlu açık galeri” anlamına gelir) şeklinde düzenlenmiştir. Bazı önemli odaların duvarları renkli mermerler ile daha gösterişli bir şekilde dekore edilmiştir.

Bu saray, MS. 5. Yüzyılın o0rtalarına doğru kısmen tahrip edilmiş, MS. 7. Yüzyılda da tamamen terk edilmiştir.

Bölgede yaklaşık iki sene önce gittiğimde her yere girebiliyor iken şu an her yer telle çevrili ve sadece girişten bakabiliyorsunuz. Aslında çok güzel ve tarihi zengin bir yer olmasına rağmen maalesef değer görmüyor, korunmuyor. Tamamen otlar içerisinde kalan terk edilmiş bir saray olarak varlığını sürdürmekte. Yazın yan tarafı hem plaj hem de kamp alanı olarak kullanılmakta. Maalesef insanlarında çöp atmasıyla ve özensiz davranışlarıyla bu tarih zamanla yok olmaya mahkûm gibi görünüyor. O nedenle burayı görmek için zaman kaybetmemenizi tavsiye ederim.

Elaiussa antik kentini anlattığım yazımı bitirdiğim cümle ile haberimi bitirmek boynumun borcu gibi görünüyor.

Bu şekilde giderse bu müthiş tarih, yerleşimin içerisinde kaybolup gidecek.